Sayfalar

29 Kasım 2012 Perşembe

Karizma & Zıtlıkların Uyumu !

Geçen hafta İstanbul Aydın Üniversitesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ortaklaşa düzenlemiş olduğu Kariyer Günlerine katıldım . Aydın Üniversitesi Kurumsal Eğitim Koordinatörü Ayhan Acar'ın söyleşisi çok ama çok hoşuma gitti. İki konuyla ilgili öyle güzel aktarımlarda bulundu ki sizler ile paylaşmak istedim.

Karizma Nedir ? 
Karizmanın tanımını katılan öğrencilere danışması sonucu gelen yorumlar ;İnsanları etkileyebilme , para , sıradışı , albeni ve kişiden kişiye değişir şeklinde idi. Ancak karizmanın  zıtlıkların birleşiminden meydana gelen bir durum olduğunu ifade etti. Gelen yorumların dışında konuşma ,ifade gücü , insanların beklentilerinden daha farklı bir yaklaşımda bulunan kişilerin karizmaya sahip olduğunu ve karizmanın bakış açısına göre ve kişiden kişiye değişebileceğini ifade etti. 

Karizma ile ilgili dipnotlar ; 
* Duygu ,düşünce, farklılaşma kişinin çekiciliğini arttır.
* İletişimde miktar çok önemlidir.
* Sohbette dinlemek konuşmaktan çok daha önemlidir.

Aynı zamanda karizmanın bileşenlerinden en önemlisinin zıtlıkların uyumu ile bağdaştığını kişiyi daha farklı kılan bir durum olduğunu belirtti. Zıtlıkların uyumu ile liderlik vasfının örtüştüğünü ve lider konumunda olan kişi yi sıradışı kıldığını ve onu karizma yapanın zıtlıklarından ibaret olduğunu belirtti.

Zıtlıkları uyumu ile ilgili dipnotlar ; 

* İstediğin yönden kendini geri çekmektir . Bununla ilgili küçük bir örneği de bizlerle paylaştı.
 
   Bir insanın sizi aramasını istiyorsan aramaktan vazgeç :))) Bir kaç zaman arama :) seni mutlaka arayacaktır.

* Ne istiyorsan tam zıddını yaptığınızda istediğini alırsın.
* Kendi inançlarınızdan ödün vermediğiniz sürece başarıya ulaşırsınız.
* İnsanı lider yapan ,panik durumda sakin kalabilmektir .
* Tüm olumsuzlukları düşünebilen buna göre planlayan kişidir '' LİDER ''

Seminer sonrası aktarımları tek tek değerlendirdiğimde aslında iki önemli konunun küçük detaylarda gizli olduğunu , bazılarının insanlarda doğuştan var olduğunu bir kez daha anımsadım ve hayatımda ekleyeceğim çok önemli iki kavramım var artık :)

Söyleşide kapanışı ise öyle güzel bir cümle ile bitirdi ki anlatamam .Az öz ama içinde çok şeyi barındıran o cümleyi sizinle paylaşıyorum.

Bu hayatta ne kadar alçalırsanız , hayat sizi o kadar yükseltecektir...


Yeni mezun olacak arkadaşlar,yeni mezunlar ,iş arama modelini geliştirmek isteyenler bu eğitim ücretsiz verilmekte. Çok önemli şeyler öğreniyor ve sektörün en önemli temsilcileri tanışma fırsatı bulabiliyorsunuz. 

Şiddetle tavsiye ediyorum...





SOSYAL MEDYA UZMANI OLMAK İSTER MİSİNİZ ?


Sizlere yeni bir eğitimden söz etmek istiyorum. İşkur kapsamında istihdam garantili kursların olduğunu ,farklı meslek dalları ile ilgili eğitimler verildiğini hemen hemen artık hepimiz biliyoruz. Ancak İşkur 'un eğitimlerine  farklı bir soluk getiren SOSYAL MEDYA UZMANI eğitim programından bahsetmek istiyorum. 

Tekstilkent İş Adamları Derneği ve İşkur kapsamında düzenlenen eğitim Üstelik ÜCRETSİZDİR.. Ortalama 5 ay süren eğitim içesinde Web sitesi İçerik Yönetimi , Google Adwords Reklam Yönetimi , Seo Arama Motoru Optimizasyonu gibi birçok farklı alan ile ilgili eğitim verilmektedir. Ücretsiz olmasının yanısıra eğitim süresince sağlık sigortasından yararlanabilmektesiniz. Aynı zamanda her eğitim günü için kursiyerin yol ve yemek masraflarını karşılamaları için İşkur tarafından 20 TL ödenek verilmektedir. 

Eğitim süresi bitiminde bir sınav gerçekleşecek ve başarılı ile geçenlere Sosyal Medya Uzmanlığı Sertifikası verilecektir. İstihdam garantili kurs olması sebebiyle sertifika alan kursiyerler bu alanda Sosyal Medya Uzmanı arayışında olan firmalara istihdam için yönlendirilecektir. 

İnternet Reklamcılığı , Sosyal Medya , E-ticaret Siteleri alanında kendini geliştirmek isteyenler !
Bu kurs tam size göre ! Hem ücretsiz hem de işkur tarafından düzenlenen en kapsamlı kurslardan biridir.
Kurs ile ilgili detayları link de bulabilirsiniz.

http://www.isbulurum.com/page/5053f2f0e3c55

İlgilenen arkadaşlara tavsiye edilir.....

28 Kasım 2012 Çarşamba

Sevdiğiniz İşi Yapın !


Yanlış meslek seçimi hepinizin yaşadığı yada şahit olduğu bir durumdur aslında . Etrafınızda herkes hemen hemen söylenir .Off çok yoruluyorum, çok çalışıyorum , işimi sevmiyorum ama çalışmak zorundayım. Hayır sevmediğiniz halde çalışmak zorunda değilsiniz. Hemen ne yapmak istediğinizi , ilginizi çeken , düşündüğünüzde bile yüzünüzü gülümseten, keyif alarak yapacağınız meslekleri belirledikten sonra hepsini araştırarak ,çok okuyarak ,eğitim yada seminerler ile destekleyerek yolun başında belirlemeniz , hayatınızı belirlemeniz demektir. 

Okul hayatınızda doğru meslek seçimini yapamadınız diyelim.Sonradan bu mesleğin sizin için uygun olmadığına karar vermediniz. İleride pişman olmayın  yada yukarıda bahsettiğim durumları yaşamayın. Bu konuda bende sizlere bir örneğim aslında okul sonrası başladığım Tekstil sektöründe Müşteri İlişkileri ve Planlama Yetkilisi pozisyonuna 3,5 yıl devam ettikten sonra İnsan Kaynaklarını tercih ederek sıfırdan bir başlangıç yapan biriyim. Tabiki hiç de kolay olduğu söylenemez. Yeni bir sektör , yeni bir iş kolu ama yılmadım. Çok araştırdım , çok çalıştım ,çok okudum. Bugün sevdiğim işi büyük bir keyifle yapıyorum. Kimin ne dediği ,ne söylediği sizin için çok önemli olmasın. Sizin ne hissettiğiniz ve işinizi ne kadar severek yaptığınız önemli olan .:)) 

Hayat seçimlerinizden ibarettir......





23 Kasım 2012 Cuma

Renk Enerjilerinin Öğrenme Tarzını Belirlediğini Biliyor muydunuz?



Merhaba Arkadaşlar , 

Renklerin hayatımızdaki akışı işe ilgili güzel bir haber sizler ile paylaşıyorum. 

Keyifle okumanız dileğiyle...

David Kolb ve Peter Senge gibi öğrenme alanında uzman olan isimler, çoğu insanın nasıl öğrenmesi gerektiğini bilmediğini ya da öğrenme sürecinden haberdar olmadığını iddia ediyorlar. Geleneksel eğitim kurumları genellikle sadece belli öğrenme tarzlarına göre hazırlanır. Ancak eğitim ve öğretimdeki yeni öğrenme stilleri konusundaki farkındalık günümüzün büyüyen teknolojik olanakları ile birleşerek, pek çok yeni ve çeşitli öğrenme formatlarını olası kılıyor. Peki, bunlardan hangisi sizin için daha doğru?
Bir bireyin tercih ettiği öğrenme stili ve kendisini öğrenme konusunda en rahat hissettiği ortam ya da araçlar, kişilik özelliklerinin bir uzantısıdır. Insights modeli de, İsviçreli psikolog Carl G. Jung’un oluşturduğu kişilik çalışmaları üzerine yapılan yoğun araştırmalar üzerine tasarlandı. Bu araştırmanın sonucunda Insights, kişinin “öğrenme tarzı”nın da dahil olduğu kişisel farkındalık ve kişisel anlamanın artırılması için kullanılabilecek bir destek sistemi ya da harita geliştirdi.
Insights modelini inceleyin. Bu tanımlar sizi anlatıyor mu ya da özellikle bir ya da iki renk enerjisinden biri misiniz? Belki bu sıfatları okuyarak bunlardan bir ya da ikisinin karışımının sizi daha iyi anlattığını tespit edebilirsiniz.

Şimdi, bu renk enerjilerinin her birinin hangi öğrenme tercihleri ile bağlantılı olduğuna bir göz atalım:

Soğuk mavi sentez; gözlem ve analiz yoluyla öğrenmedir. Kişinin tüme varımdan sonuçlandırma ve teorik modellerin yaratılmasını kullanarak öğrenmesi bir tercihtir.
Doğa yeşili yansıma; deneyimler aracılığıyla bilgi topladıktan sonra bunları yansıtarak işlemeye dayalı öğrenmedir. Araştırma, zihinde tartma ve yansıtma aracılığıyla içgörüleri ortaya çıkarmayı tercih etmeyi de içerir.
Gün ışığı sarısı deneyimlendirme; öğrenme sırasında başkalarının katılımından keyif almak ve sürekli katılım yaklaşımına dayalıdır. Aktif deneyimlendirmeyi olası kılan somut deneyimler aracılığıyla öğrenmeyi tercih etmektir.
Ateş kırmızısı pragmatizm; konsept ve teorilerin pratik uygulamasına dayalı öğrenmedir. Yeni fikirlerin deneyimlenmesi ve bu yeni fikirlerin “gerçek yaşamda” işe yaraması için yollar bulunması aracılığıyla öğrenmeyi içerir.

Kişisel öğrenme tarzınız…

Öğrenme tarzı; insanların nasıl daha etkili öğrenebildiği üzerine yapılan araştırmalar ve model çeşitlerine gönderme yapan kapsamlı bir terimdir. Birey öğrenme tarzı anladıktan sonra, zaman ve enerjilerini kendi stil ve ihtiyaçlarına en çok uyan öğrenme deneyimlerine odaklayabilirler. Bu da eğitimin etkinliği artırırken öğrenme deneyimine harcanan zaman miktarını azaltır. Ayrıca öğrenme deneyiminin keyfini de artırır.
Senteze dayalı öğrenme tarzı, herhangi bir harekete geçmeden önce her şeyin üzerinde ayrıntılı olarak düşünmeye dayalıdır. Burada öğrenen kişi, eğitim konusunda düşünceli ve bağımsız bir yaklaşım izler. Bu kişiler, grup öğrenme durumlarında gözlemlemeyi ve geri planda kalmayı tercih eder. Eğitime son derece iyi hazırlanırlar. Hatta eğitim öncesinde ya da sonrasında verilen dokümanları sonuna kadar okuyan tek kişi onlardır.

Bu kişilerin hoşlandıkları şöyle sıralanabilir;

• öğrenme durumunda dinlemek ve analiz etmek,
• eğitim materyalinin kaliteli araştırmalarla desteklenmesi ve entelektüel olması,
• kararlarını kendi istediklerinde vermek,
• “önce düşün, sonra konuş” mottosunu kullanmak, (Bu kişiler, düşünme süreçlerini sesli olarak gerçekleştirmez, en azından en başta…)
• eğitim deneyimleri için iyi hazırlanmak…

Öğrenme için en iyi koşullar: Soğuk mavi senteze dayalı öğrenme stiline sahip olan kişiler genellikle kendi başlarına öğrenmeyi tercih eder. Herkese açık bir workshop büyük olasılıkla onların ihtiyaçlarına yanıt vermeyecektir, ancak online eğitim tam onlara göre olabilir.
Yansıtıcı öğrenme stili, deneyim sahibi olmaya ve öğrenilen tüm konuları kavramak için zaman ayrılmasına dayanır. Burada öğrenen kişi, öğrendiklerini desteklemek için prosesleri kullanmaktan hoşlanır.

Bu kişilerin hoşlandıkları şöyle sıralanabilir;

• deneyimlerinden öğrendiklerini yansıtmak için zaman sahibi olmak,
• öğrendiklerini adım adım ve sistematik bir şekilde işlemek,
• öğrenme iskeleti sayesinde bir düşünceye sahip olmak…
Öğrenme için en iyi koşullar: Gözlem yapmalarına, somut deneyimlerden bilgi toplamalarına ve bunu yansıtmalarına izin verilmelidir. Doğa yeşili yansımaya dayalı öğrenme stiline sahip olan kişiler giriş, içerik ve değerlendirmeden oluşan geleneksel bir eğitim ajandasını tercih ederler.
Deneyimsel öğrenme stili, doğrudan katılım ve aksiyona dayanır. Bu stili tercih eden kişiler katılım konusunda şevk sahibidir ve yeni deneyimleri istekle karşılar. Konuların geçmişte nasıl işe yaradığını analiz etmek konusunu pek dikkate almazlar. Tersine, gelecekle ilgili bir vizyon oluşturarak nasıl ileriye doğru hareket edebileceklerini görmek isterler. Risk almayı ve yollarına devam etmeyi severler. Öğrenme sürecinde başkalarının katılımını çok tercih ederler.
Bu kişilerin hoşlandıkları şöyle sıralanabilir;
• farklı deneyim çeşitlerine sahip olmak,
• gruplarla öğrenmek,
• bakış açıları ortaya çıkar çıkmaz bunu grupla paylaşmak,
• canlı ancak kısa süreli eğitimlere katılmak,
• egzersizleri başlatmak,
• katılmak ve keyif almak.
Öğrenme için en iyi koşullar: Bu kişilerin eğitime dahil olmasına ve başkaları ile öğrenmesine izin verilmelidir. Gün ışığı sarısı deneyimlendirmeye dayalı öğrenme stiline sahip olan kişiler diğer katılımcılar ve eğitimcilerle konuşabilecekleri ve diğerleri ile birlikte çalışabilecekleri katılımcı ve sosyal eğitimleri sever. İhtiyaçlarına en iyi yanıt verecek olan eğitim, katılıma dayalı egzersiz ve deneyimleri içeren bir workshop olabilir.
Pragmatik öğrenme stili, harekete geçmeye ve işlerin pratikte nasıl işlediğini görmeye dayanır. Bu öğrenme stilini tercih eden kişi pratik yanlarını gördükleri sürece yeni fikirleri deneyimlemek ister. Dış dünyadaki konuları organize etmeyi ve lojistik sorunları çözmeyi severler. Ateş kırmızısı pragmatizmi kullanarak öğrenen kişiler öğrendiklerini hemen denemek ve arzu edilen sonuçlara ulaşılıp ulaşılamadığını görmek ister.

Bu kişilerin hoşlandıkları şöyle sıralanabilir;

• rol oynama ya da fantezilere değil, “gerçek aktivitelere” katılmak,
• öğrenilen konu ve aktiviteleri doğrudan işleri ile bağlantılandırmak,
• dış dünyadaki pratiklere odaklanmak,
• gerçek yaşamda işe yaradığı kanıtlanan süreç ve araçları kullanmak.

Öğrenme için en iyi koşullar: Hemen uygulamaya konabilecek pratik teori ve konseptlerin sağlanması önemlidir. Ateş kırmızısı pragmatizme dayalı öğrenme stiline sahip olan kişiler, öğrenirken kontrol sahibi olmaktan hoşlanır ancak gereksiz gördükleri bilgiler nedeniyle yavaşlatılmaktan nefret ederler. Bu öğrenme stilini tercih eden kişiler için, materyelleri değerlendirecekleri ve ilgilerini çeken alanlarda daha derine inmelerine olanak sağlayan seçeneklerin sunulduğu bir e-öğrenme uygulaması iyi bir seçenek olabilir.
Insights Discovery adını taşıyan değerlendirme sistemi ve öğrenme stilleri modeli, öğrenme stili tercihlerini açığa kavuşturarak profili belirlenen kişinin hem doğal öğrenme becerilerini kullanarak hem de ortaya çıkmayan stilleri güçlendirerek bakış açısını geliştirmesini sağlar. Bu model, daha önce tartıştığımız dört temel stili daha ayrıntılı bir bakış açısına taşıyarak sekiz öğrenme stilini belirler ve ölçer.
Insights Discovery öğrenme stilleri modeli David Kolb’un Öğrenme Döngüsü modeliyle de destekleniyor. David Kolb’un modeli, birey ya da grup düzeyinde bir şeyleri yapış şeklimizi değiştirmek ve öğrenmek için önce deneyim ya da görevi yansıtmamız, ardından bu deneyimi teorileştirmemiz, son olarak da gerekli değişiklikleri yapmamız gerektiği fikrine dayanır.

Kolb’un öğrenme döngüsü ve Insights öğrenme tarzları
- Somut bir deneyim – konunun içine dalın…
- Yansıtıcı gözlem – neyi fark ettiniz?
- Kuramsal kavramlandırma – ne anlama geliyor?
- Aktif uygulama – farklı ne yapmanız, neyi değiştirmeniz gerekiyor ve ne zaman?
- Öğrenme stili tercihlerimize bağlı kalırsak ne olur?

Pek çoğumuz tek bir öğrenme stilini kullanmayı güçlü bir şekilde tercih eder, diğerlerini ise sistematik olarak daha az kullanırız.
Soğuk mavi sentez öğrenme stilini kullanmak, kavramlandırma ve entelektüel sonuçlara varma ihtiyacı doğurur. Sonuçlar genellikle çok çabuk ortaya çıkar ve gerçek öğrenme deneyimlerinden değil teorik bakış açılarından doğar.
Doğa yeşili yansıma öğrenme stilini kullanmak, daha fazla bilgi elde edilip zihinde tartılmadığı sürece yeni deneyimlerin önüne geçilmesine neden olur. En iyi olasılıkla öğrenmenin ağır olması, en kötü ihtimalle ise potansiyel değişimin yaşanmaması ile sonuçlanır.
Gün ışığı sarısı deneyimlendirme öğrenme stilini kullanmak, “workshop bağımlıları” yaratarak sürekli yeni deneyimler peşinde koşulmasına neden olabilir. Ancak yansıtılmayan deneyimler eğitimin asla sağlamlaştırılamayacağı anlamına da gelebilir.
Ateş kırmızısı pragmatizm öğrenme stilini kullanmak, uzun vadede zayıf sonuçlar verecek hızlı “kazançların” ortaya çıkmasına neden olabilir. Buradaki en önemli aşama, değerlendirme ve yansıtma aşamasıdır.
Öğrenme, birey ya da grubun bu yeni bilgiyi daha önce yapamayacağı bir şekilde kullanmaya başlamasıyla gerçekleşmiş olur. Burada anahtar nokta sadece kendi tercihlerinizi tatmin etmek değil, daha önce gerçekleştiremeyeceklerinizi yapabilmek için gerekli olan tüm öğrenme stillerini hayata geçirmektir. Kimi zaman öğrenme stili tercihlerinizi tatmin etmek eğitim ihtiyaçlarınızı karşılamak için yeterli değildir.



www.hrdergi.com

22 Kasım 2012 Perşembe

İnsanın Sadece Okulda Öğrendikleri Yetmiyor !




Yeni Mezunlar keyifle okuduğum bir ropörtajı sizlerle paylaşıyorum. 

Sizlerin ufkunuzu genişletmeniz faydalı olacak notlar içermekte. 

Keyifli vakit geçirmeniz dileğiyle...


Öğreten şirketler
İnsanın sadece okulda öğrendikleri yetmiyor...

Ali Pandır, General Motors’da yapılması gereken pek çok işin yanında, uzak durulması gereken işleri de öğrendi. Babür Çelebi, Evyap’ta patronun önemini, Ülker’de kazanmak kadar kaybetmenin de olduğunu anladı. Yenal Gökyıldırım, Philips kültürü içinde birlikte çalıştığı iş arkadaşlarına geri dönüş yapmanın ve ulaşılabilir olmanın ne kadar önemli olduğunu fark etti. Dilek Başarır, hatalardan ders almayı, Loreal’in kendine özgü kültüründe daha yakından gördü... Sadece bunlar mı? Çok sayıda liderin benzer deneyimi, çok ciddi şekilde etkilendiği geçmiş şirketi var. Öğrenmek... İnsanın sadece okulda öğrendikleri yetmiyor. Zaten bir yerden sonra okul bitiyor. Fakat öğrenmenin bitmemesi lazım. Ben öğrendiklerimin çoğunu Harvard’da master’ı bitirdikten sonra iş yaşamının içinde öğrendim. Yenilikçi olmak için teknoloji kullanımına ve öğrenmeye hevesli olmak çok önemli.” Bu sözler Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv’e ait. Ciliv ilk işi Metagrafics’te de Novasoft’ta da, Microsoft’ta da, Turkcell’de de öğrenme sürecinin hep devam ettiğini söylüyor. Hatta Microsoft’ta çalıştığı dönemde Bill Gates’le öğrenmeyi nasıl geliştirebilecekleri üzerine konuşurlarken, e-öğrenme teknolojilerine ciddi yatırımlar yaparak başarılı olduklarını vurguluyor. Sadece Süreyya Ciliv değil, başarılı pek çok iş dünyası lideri için öğrenme süreci iş yaşamında sürüyor. Babür Çelebi, Türk iş dünyasının en önemli isimlerinden. Unilever’de başladığı kariyeri, Evyap, Ülker, Doğan Online’da devam etti. Bugün Esas Holding Gıda Grup Başkanı olan Çelebi, çalıştığı her şirketten çok önemli deneyimler edindiğini söylüyor. Unilever’i ikinci okulu olarak gören Çelebi, “Evyap’ta patronun önemini, Doğan On-line’daki sıradışı deneyimimden dijital dünyanın ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu öğrendim” diyor.

SELİM SİPER / İPRAGAZ GENEL MÜDÜRÜ
“PAZARLAMA ADINA NE BİLİYORSAM UNILEVER'DE ÖĞRENDİM"
EKSİKLERİMİ KAPATTI 
Almanya’da mühendislik tahsili yaptım. O zamanın Alman mühendislik yüksek öğreniminde sadece teknik ve bilimsel dersler görülürdü. Bunların yanında sosyal bilimler, ekonomi, işletme ve pazarlama ile ilgili hiç ders yoktu. Bu alanlardaki açığımı Unilever’de kapatma imkanı buldum. Kurum kültürü, kurumsal yönetişim, iş planı, strateji gibi konuları Unilever’de yaşayarak öğrendim.

PAZARLAMAYI SONRADAN ÖĞRENDİM 
Kariyerimin ilk yıllarında, okuduğum mesleğimle ilgili görevlerde bulundum. Vardiya mühendisi olarak başlayan kariyerim, geliştirme yöneticisi olarak devam etti. Bu aşamadan sonra ise pazarlamaya yöneldim. Sırasıyla ürün yöneticiliği ve pazarlama müdürlüğü yaptım.

İLK TÜRK PAZARLAMA DİREKTÖRÜ 
Pazarlama adına ne biliyorsam onları Unilever’de öğrendim. Ve Unilever’in Türkiye’deki ilk Türk pazarlama direktörü ve yönetim kurulu üyesi oldum. Bu, bugün başkan yardımcılığına denk geliyor. Ayrıca her işin merkezinde ve tek gelir yaratıcısı olan satışı da Unilever’de öğrendim.

"PHILIPS'DE İŞE ALMAYI ÖĞRENDİM"
Yenal Gökyıldırım, kısa süre öncesine kadar Philips Tüketici Ürünleri şirketinde Batı Avrupa ve Kuzey Amerika bölgelerinden sorumlu kıdemli başkan yardımcısıydı. Uzun yıllar global liderlik yapan Gökyıldırım, Türkiye’ye Doğan Online Şirketler Grubu CEO’su olarak döndü.

www.capital.com.tr

Üniversiteli Girişimciler Bu Haber Size !



Üniversiteli girişimcilerin bundan sonra da yanındayız !

Üniversiteli Girişimci Yarışması’nm sponsoru Akbank’ın Kobi Bankacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kaan Gür, şöyle konuşuyor.

Üniversiteli Girişimci Yarışması’nın sponsoru Akbank’ın Kobi Bankacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kaan Gür, “Gençlerin girişimci ruhuna sahip çıkarak, onları destekleyerek ve güçlendirerek; modern ve yenilikçi Türkiye’nin adımlarını attığımıza inanıyoruz” diyor, Girişimciliğe verdikleri önem nedeniyle iki yıldır bu organizasyona sponsor olduklarını belirten Gür, şöyle konuşuyor:

GİRİŞİMCİLİK ÖNEMLİ 
“Farklı sektörlerde faaliyet gösteren girişimciler ekonomik büyümenin önemli bir bileşeni konumundalar, Girişimciliğin desteklenmesinin, rotasını 2023 yılına kadar dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer almaya çeviren Türkiye’nin işsizlik sorununa önemli bir çözüm olacağına inanıyoruz,

EKONOMİYE DİNAMİZM 
Diğer taraftan yeni düşüncelerin yaratılmasında, yeni endüstrilerin doğmasında aktif rol oynayan girişimciler, proaktif olarak tüketici ihtiyaçlarını iyi analiz edip pazarda yeni sektörler yaratarak ekonomiye dinamizm katıyorlar. Ülkemiz, girişimciliği yaygınlaştırdığı ölçüde uluslararası pazarlarda rekabetçiliğini artırıyor. Ekonomimizin orta-yüksek teknoloji üretimine dönüşümünü genç girişimcilerimizin yenilikçi projeleri ve şirketlerinin tamamlayacağını düşünüyoruz. Bu nedenle Akbank olarak yeni iş fikirlerinin geliştirilmesini önemsiyor ve özellikle genç girişimcilerin cesaretlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.

GENÇLERE GİRİŞİMCİ RUH 
Şu ana kadar girişimcilere yönelik finansman desteği, eğitim programı, yarışma gibi birçok konuda çalışmalarda bulunduk. Türkiye’nin geleceğini emanet ettiğimiz üniversite öğrencilerinin parlak girişimlerinin ödüllendirileceği ‘Global Üniversiteli Girişimci Yarışması’nda geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sponsoru olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Gençlerin girişimci ruhuna sahip çıkarak, onları destekleyerek ve güçlendirerek; modern ve yenilikçi Türkiye’nin de adımlarını attığımıza inanıyoruz.

SÜREKLİ DESTEK VERECEĞİZ 
Bundan sonra da her yeni girişimin, geleceğin başarılı KOBİ’sine dönüşmesi için yeni ürün, hizmet, finansman modelleri, bilgilendirme hizmetleri, işbirlikleri gibi geniş çözüm yelpazemizle onların yanında olmaya devam edeceğiz. Umarız ki bu yarışmada, yaratıcı fikirlerini hayata geçirmekte olan üniversiteli girişimciler, bizlerin desteğiyle yarının iş dünyasında önemli bir yer edinir.”

JÜRİDE KİMLER VAR?
Vodafone Türkiye icra Kurulu Başkanı Serpil Timuray Akbank Genel Müdür Yardımcısı Cenk Kaan Gür Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ali Sabancı Genç Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcısı Gülden Yılmaz BNP Paribas Cardif Türkiye CEO'su Cemal Kişmir KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Gülden Türktan, Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak, Escort Teknoloji Başkanı İbrahim Özer, Etiya Genel Müdürü Ali Yılmaz BKP Başkanı Burhan Karaçam Capital ve Ekonomist Dergileri Yayın Direktörü M. Rauf Ateş


www.capital.com.tr

Dikkatinizi Ölçün !

Merhaba Arkadaşlar ,

Dikkatinizi ölçmek adına size bir link paylaşımı yapıyorum. Sabır ve dikkat gerektiren bir süreç olduğu gibi

aynı zamanda eğlenceli bir ölçüm süreci .

Umarım hem keyif alır hemde dikkatinizin durumunu ölçmüş olursunuz.:)))

http://www.unutkanlik.gen.tr/mgame.asp

Not : Hiç de kolay olmayacak :)


Başarılar diliyorum :)

CV Nedir ? Etkili Cv Oluşturma Teknikleri Nelerdir ?


Merhaba Arkadaşlar , 

Cv ve Etkili Cv Oluştuırma  hakkında değerlendirmelerimi sizinle paylaşıyorum. 

Sevgilerimle ,

CV Nedir. ; Profesyonel iş hayatında başvurduğunuz pozisyon için uygunluk veya uygunsuzluk durumunuzu göstemeye yönelik hazırlanan ve sizi görüşme öncesi anlatan özet bir belgedir.

Başvurduğunuz poziyon için sizi görüşmeye davet ettirecek Ya da sizin elenmenize neden olacak sizin yazılı anlatımınızdır. Cv de mevcut tüm bilgilerinizin tam olması sizin için çok önemlidir.

Bir insan kaynakları yetkilisi Cv yi değerlendirirken en fazla 1-2 dk içinde kontrolünü sağlar ve uygunluk niteliğini belirler.Bu sebeple başvuru yaptığınız işe uygun bir cv hazırlamanız size avantaj sağlayacaktır.

Cv nize eklediğiniz fotograf son halinizi yansıtan düngün görünümlü olmalıdır.Becerileriniz ve nitelikleriniz başvuru yaptığınız iş ile örtüşmelidir.Firma değerlendirme esnasında bu iş için sizin uygun aday olduğunuzu görmelidir.

Aldığınız eğitimler, kişisel gelişiminiz için katılmış olduğunuz seminerler ,kurslar , gönüllü çalışmalarınız varsa işiniz ile uygunluğu olmasa bile mutlaka Cv nizde belirtin. Böylelikle girişken , kişisel gelişimi önemseyen yapısınızı firma yetkilisine göstermiş olursunuz.

İş Tecrübeleriniz bölümünüde işi tanımınızı aktarırken mutlaka ben kelimeleri kullanmayın. Özellikle şu çalışmaların takibi bana aitti. Şeklinde çok daha açık tanımlar yapıyor olmanız sizi tercih etmeleri için bir adım öne taşıyacaktır.

Aynı zamanda cv niz ile birlikte mutlaka bir ön yazı hazırlayıp göndermeniz çok önemlidir. Firmalar ilanlarına yüzlerce başvuru almaktadır. Yüzlerce iş arayan aday arasında tercih edilen olabilmek için bazı farklar yaratmak gerekmektedir. Bunlardan en etkili olanı ön yazıdır. Ön yazınız öncelikle genel ve önemli noktaları içermelidir. Firmanın neden sizi tercih etmesi gerektiğini ,firmaya ne tür faydalar sağlayabileceğinizi birkaç cümle ile net bir şekilde ifade etmelisiniz. yüzlerce aday içerisinde fark edilebilir ve mülakata davet edilebilir , işi kapabilirsiniz.

21 Kasım 2012 Çarşamba

İş Verende İş Arayan kadar dertli !


Türkiye ‘de faaliyet gösteren personel arayan şirketlerin genel sorunlarından biri de nitelikli personeli bulamama sorunudur. Firmalar bütün alternatifleri değerlendirirken yoğun olarak belirli bir maliyet ayırarak cv portallarında ilan vererek aday arayışına gitmektedir. Hemen hemen bütün cv portallarında milyonlarca iş ilanı yayımlanıyor. İşverenler hepsine yüzlerce başvuru alıyor. Ya da hiç başvuru almıyor.
İşveren tarafından değerlendirdiğimizde;  Yüzlerce firmanın yaşadığı ortak nokta. Başvuru çok uygun eleman yok . Bir kaç tane örneği sizlerle de paylaşmak isterim.
En Büyük sıkıntı dikkatsizce gerçekleşen aday başvurularıdır. İş ilanı İstanbul için verilmiş, adaylar farklı illerden başvuru gerçekleştirmiş, İşveren ilanda en az iki yıl deneyim belirtmiş, yeni mezunlar ya da bu alanda hiç deneyimi olmayanlar başvuru gerçekleştirmiş, işveren En az lisans mezunu aralığı belirtmiş, liseden terk adaylar başvuru gerçekleştirmiş.
Bunun gibi birçok farklı noktada yüzlerce CV bu uygunsuz kriterler nedeniyle değerlendirilemiyor. Firma başvurular arasında zaman kaybına uğradığı gibi uygun elemanı bulmada sorun yaşamaya devam ediyor.
Bu sıkıntılı süreç işverenin uygun personeli bulamaması kadar, iş arayan adaylarında uygun işi bulamaması gibi sıkıntıları aynı noktada buluşturuyor. Cv portallarında firmalara filtreleme özelliği sağlanmakta ancak bu uygulamayı kullanan kurumların bu sefer ilanına gelen nitelikli başvuru yok ya da 1-2 tane başvuru almakta.
Türkiye de sektörü ne olursa olsun yüzlerce firma aynı sorunu yaşıyor. Firmaların uygun personeli bulmakta zorlandıkları pozisyonlar!
Satış Pozisyonları;  Araştırmalara bakıldığında şirketlerde en kalabalık departmanlardır ve 25-30 kişilik ekiplerden oluşmaktadır. Ancak en çok sirkülasyonun yaşandığı ve işverenin  sürekli arayış içerisinde olduğu pozisyonlardan biridir.
Ofis Destek Elemanları, Sekreter Pozisyonları; Yapılan değerlendirmelerde bu pozisyon için hızlı ya da uygun adayı bulmak kolay görünse de uzun vadede çalışanı bu pozisyonda konumlandırmak zor olabiliyor. Dolayısı ile işverenin bu departman ve pozisyonla ilgili yaşadığı sorunlardan biridir.
Mühendislik Pozisyonları;  Sektör bazında yapılan değerlendirmelerde mühendis alımlarında deneyimli aday ya yurtdışına giderek kariyerine yön veriyor, ya da Türkiye de bulunan deneyimli mühendisler yüksek rakamlarda maaş talep ediyor. İşverenin mühendis pozisyonları içinde deneyimli adayı bulması zorlaşıyor. Firmaların uyguladıkları yeni durumlardan biri de uzun vadede personel kazanımı için yeni mezunlara eğitim desteği sağlayıp iş gücüne katkı sağlamaya çalışmak.
Görünen o ki iş arayan ve işverenlerin sorunları eğitim ile ilgili problemlerin çözülebildiği, maaş aralıklarının daha üst seviyelere taşınabildiği dönemlere kadar devam edeceği görüşündeyim.








Neden Staj !


Merhaba Arkadaşlar ,

Eğitim sürecinde stajın önemine değinmek istedim. Bu sebeple sizlere staj ile ilgili değerlendirmelerimi paylaşıyorum.

Bir stajın öğrenciye kattığı değerler!
Birçok öğrenci staj yeri bulabilmek için araştırmalar yapıp firmalara staj için başvuru sağlıyor öğrenciler zorunlu kılınan staj dönemlerinde ya da yaz tatillerinde çalışarak, yeni şeyler öğrenerek, iş hayatının kapılarını aralayacak kişiler ile tanışarak ve çalışarak geçirmeyi tercih ediyor.

Stajın kişisel gelişime katkısı!
Staj öğrenciye aynı zamanda iş arkadaşlıkları kurma, insan ilişkilerinde kişinin gelişimine, konuşma ve kendini ifade etme yeteneğini geliştirmesine olanak sağlar. Şirket yöneticileri ve personel ile iletişim sağlayarak aslında herkes ile anlaşma zorunluluğu getirir. Farklı ortamlarda uyum sağlamayı öğrenir ve toplum içerisinde özgüveninizi kazanır, iletişim trafiğinizi geliştirebilirsiniz.

Staj öğrenciye tecrübe kazandırır! 
Stajyerlik öğrenciye tecrübe katan bir aşama değil, aynı zamanda onu bir meslek kazanmasına vesile olan köprüdür.

Sosyal Medyada Pazarlama için Önemli Hususlar !


Merhaba Arkadaşlar ,

Aranızda Sosyal Medya Alanında iş arayışı olan  arkadaşlarıma bu faydalı pazarlama bilgilerini paylaşıyorum.

Sosyal Medyada Pazarlama İçin Önemli Hususlar ! 

Hedef kitleniz ne okumayı, ne izlemeyi veya neyi öğrenmeyi sever? Yapmanız gereken şey bu soruyu yanıtlamak için yeni fikirler üretmek veya firmanızın içerisindeki etkili hikayeleri su yüzüne çıkarmaktır. Hikaye denince aklınıza peri masalı gelmesin. Hikayeden kast ettiğimiz, yaptığınız çalışmaların gerçek dünyada hangi şekillerde var olduğudur.
Aşağıda, küçük çaptaki işlerinizi geliştirmenizi ve başarılı bir sosyal medya stratejisi yaratmanızı sağlayacak bir fikrin veya hikayenin içermesi gereken 6 maddeyi bulabilirsiniz:

1. Doğruluk.
Doğruluğun yarattığınız her şeyin köşe taşı olduğundan emin olun. İnternet üzerinde paylaştığınız fikirlerin ve hikayelerin içeriği gerçek insanları, gerçek durumları ve gerçek hisleri kapsasın. Elinizden geldiğince anlatmayı değil, göstermeyi seçin. Ürününüzü gerçek dünyada olduğu gibi gösterin. Sunduğunuz ürünün müşterilerinizin hayatlarına nasıl bir katkı sağlayabileceğini, sorunları çözebileceğini ve ihtiyaçlarını karşılayabileceğini gözler önüne serebilmelisiniz. İçeriğiniz hikaye anlatmak değil, gerçek bir hikaye anlatmak olmalı.

2. Odak Noktası.
İçeriğinizin amacı ne? Anahtar mesaj ne anlatıyor? Söylediğiniz şeyleri niçin söylüyorsunuz ve başarmak istediğiniz hedef ne? İçeriğinizin ana hattını tek bir cümleyle ifade edin. Bu sayede neye odaklandığınız ve okuyucunuzun hangi mesajı alması gerektiğinde daha açık olursunuz.

3. İnsan.
İyi bir içerik insan elementini de içermelidir. Neden mi? Çünkü okuyucularınız insandan başkası değil. Bunu göz önüne alıp içeriğinizi sıradan bir insana hitap edecek şekilde hazırlamalısınız. Başka firmalara ürün satan bir firmaysanız bile ürünlerinizin ve hizmetlerinizin insan hayatını nasıl etkilediği üzerinde durun. İnsan hakkında yazarken inanılır olabilmek için spesifik, anlaşılır olabilmek için evrensel olun.

4. Tutku.
Yapmanız gereken şey çok basit: ciddiye almak. Eğer hakkında yazdığınız şeyi ciddiye almazsanız, okuyucunuz da sizi ciddiye almaz. Unutmayın ki siz umursamaya başlayana kadar kimse umursamaz. Yaptığınız şey için tutkulu olun ve yaptıklarınızla ilgili en tutkulu müşterilerinizi sizin hikayenizi kendi ağızlarından paylaşmaları için teşvik edin.

5. Orijinallik.
İçeriğiniz bahsettiğiniz konuyla ilgili yeni bir bakış açısı sunabilmeli. Hedef kitlenize sunduğunuz bu içerikle ilgili yeni olan ne? Bir köpeğin bir insanı ısırmasında ilginç hiçbir nokta yoktur; ancak, bir insan bir köpeği ısırırsa, işte bu yeni bir hikayedir.

6. Şaşırtma.
İyi hikayeler beklenmedik olanlardır. Okuyucularınızın merakını arttırın ve onları şaşırtın.
Bu maddelerin hepsini veya çoğunu içeren bir online içerik hedef kitlenizin dikkatini çeker ve onlara hitap eder. İşin özünde, bu elementlere sahip bir hikaye okuyucularınızın firmanızı bir insan gibi algılamasını ve yaptığınız işin canlı, nefes alan ve gerçek insanlar tarafından yürütüldüğünü anlamasını sağlar.